pocket dosemeter ne demek?
- Cep dozölçeri
cep
- Cep telefonu.
- Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri.
- Telefonu.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.
- Bk. kese
- Lay-by.
- Rest stop.
- Pocket.
- Circular error probable.
- Cebe yerleştirmek, cebe koymak
- Cebine atmak, (slang) iç etmek
- Gizlemek, saklamak, bastırmak.
- Cep
- Para, maddi imkân
- Çukur, gedik
- Bilardo masasının dört köşesindeki çukurcuklardan her biri
- Içinde maden cevheri bulunan ufak kovuk
- Hav
- Cebe indirmek, cebe koymak, cebe atmak, iç etmek, üstüne yatmak, gizlemek, bastırmak, belli etmemek, deliğe sokmak (bilardo), veto etmek, çembere almak (savaş), sineye çekmek, hazmetmek (hakaret)
pocket almanac
- Cep defteri