pocket dictionary ne demek?
- Küçük sözlük
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
- Cebe yerleştirmek, cebe koymak
- Cebine atmak, (slang) iç etmek
- Gizlemek, saklamak, bastırmak.
- Cep
- Para, maddi imkân
- Çukur, gedik
- Bilardo masasının dört köşesindeki çukurcuklardan her biri
- Içinde maden cevheri bulunan ufak kovuk
- Hav
- Cebe indirmek, cebe koymak, cebe atmak, iç etmek, üstüne yatmak, gizlemek, bastırmak, belli etmemek, deliğe sokmak (bilardo), veto etmek, çembere almak (savaş), sineye çekmek, hazmetmek (hakaret)
pocket almanac
- Cep defteri
dictionary
- Sözlük
- Lügat, kamus.
- Ansiklopedik sözlük
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pocketpocket almanacpocket bookpocket book diarypocket calculatorpocket calendarpocket cashpocket combpocket computerpocket dosemeterpockedpockpock markpock markedpocapocahontaspochardpochettepochhammer simgesidictionarydictionary catalogdictionary definitiondictionary filedictionary indexdictionary listdictionary of economic termsdictionary programdictionary typedictionariesdiction