cep ne demek?
- Cep telefonu.
- Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
Elleri ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor.
M. Ş. Esendal - Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri.
- Telefonu.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.
- Bk. kese
- Lay-by.
- Rest stop.
- Pocket.
- Circular error probable.
- Contributions Equivalent Premium.
- USEPA's Cumulative Exposure Project for 1990.
- Cooperative Education Program.
- Civil Emergency Planning.
- Vest-pocket.
- Committee on Educational Policy.
- Pouch.
- Career Entry Profile.
- Kahverengi yenebilen mantar
cep
- Cep telefonu.
- Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
- Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri.
- Telefonu.
- Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.
- Bk. kese
- Lay-by.
- Rest stop.
- Pocket.
- Circular error probable.
kese
- Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
- Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap.
- Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez.
- Herhangi bir kese miktarında olan.
- Bir kimsenin mal varlığı
- Organizmanın bazı boşlukları.
- Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik.
- Beş yüz kuruşluk para birimi.
- Kısa, kestirme (yol).
- Torba ya da cep biçiminde herhangi bir yapı. Cep.
cep baskısı
- Pocket edition.
cep bilgisayarı
- Pocket computer.