peyke ne demek?

  1. Genellikle eski iş yerlerinde ve evlerde bulunan, duvara bitişik alçak, tahta sedir, kerevet

    Tıpkı köyünde bir kahvenin peykesi üstüne oturur gibi oturuyordu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. kuru kanepe, tahta sedir
  3. Tahta sedir.
  4. (en)(backless, wooden) bench (set against a wall in a house or kahve).

peyker

  1. Yüz, surat.
  2. Çehre.
  3. Ay yüzlü.

peyk

  1. Uydu.
  2. Bir başkasına bağımlılığı olan.
  3. Bk. uydu
  4. Bk. Satellit
  5. Bir şeyin etrafında, ona tabi olarak dönen. Seyyare.
  6. (en)Sattelite.
  7. (en)Follower.
  8. (en)Adherent.
  9. (en)Henchman.
  10. (en)Lackey.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

peykerpeykpeyk devletpeyk dişlipeyk mahrekipeyk şehirpeypey akçesipey sürenpey sürmekpey vermek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın