pey akçesi ne demek?
- Ön ödeme.
- Bk. alım öndeliği
- Earnest money, handsel, hansel, retainer.
ön
- Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
- Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
- Bir kimsenin ilerisi
- Yakın gelecek zaman.
- Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
- Önce olan, ilk.
- Civar, yöre.
- Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
- Bk. anteriyör
- Front.
alım öndeliği
- Yapılması kararlaştırılan her hangi bir işlemin belirli koşullara göre gerçekleştirilmesi sağlanılmak üzere alıcı tarafından satıcıya verilenalım öndeliği.
- Earnest money.
- Arrhes
pey süren
- Bk. alım öndeliği veren
pey sürmek
- Artırma ile satılan bir şey için önce bir miktar para vermek ya da önermek.
- To make a bid.
akçe
- Küçük gümüş para.
- Her tür madeni para, akça
- Selçuklular ve Osmanlılar’da para birimi olarak kullanılan gümüş sikke
- Para, nakit
- Money.