petrol boru hattı ne demek?
- Pipe line.
pipe
- Boru ile taşımak, boru hattından sevk etmek
- Boru çalmak
- Kaval, düdük
- Şeritle süslemek, sutaşı geçirmek
- Pipo, çubuk
- Bir çubukluk tütün
- Silistre, silistre ile verilen kumanda
- Nefes borusu
- 550 litrelik şarap fıçısı
- Hoparlörle duyurmak, ince sesle söylemek
petrol boruları
- Pipelines
petrol
- Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
- Bk. yeryağı
- Petroleum.
- Brit Gasoline.
- UK term for gasoline, either lamp fuel or automobile fuel.
- In this type of engine, air and petrol are mixed together, then sent to each cylinder, where an electric spark from a spark plug causes the mixture to ignite and explode This drives the piston downward, rotating the crankshaft, which in turn rotates the wheels of the vehicle.
- Commonly known as gasoline.
- Oilbearing.
- Rock oil.
- Fossil oil.
boru
- Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir
- Borazan
- Kullanım yerine göre çapı değişebilen genellikle camdan yapılmış içinde üşekler bulunan, havası alınmış ya da amaca uygun uçunlarla doldurulmuş yuvak biçimli kapalı gereç. Temel parçacıkları algılayan Geigerborulanndan televizyon görüntüborusuna ve eksicikborularına değin değişik kullanım yerleri vardır.
- Pipe.
- Trumpet.
- Horn.
- Clarion.
- Conduit.
- Drain.
- Duct.
hatt
- Sınır. Çizgi. Hudud.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
petrol borularıpetrolpetrol ana kayacıpetrol asfaltıpetrol bombpetrol bölgesipetrol bulmapetrol bulmakpetrol bulunanpetrol content gaugepetro dolarpetrochemicalpetrochemistryPetroff Hauser lamıpetrogale penicillataboruboru ağıboru anahtarıboru anahtarı koluboru askısıboru balığıboru baligiboru bileziğiboru bulucuboru burunlularborbor çeliğibor hidrürlerbor hücresibor karbür