petrol ne demek?
- Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
Kamyonlar yarı benzin, yarı petrolle çalışmaya uğraşıyor.
A. Gündüz - Bk. yeryağı
- Petroleum.
- Brit Gasoline.
- UK term for gasoline, either lamp fuel or automobile fuel.
- In this type of engine, air and petrol are mixed together, then sent to each cylinder, where an electric spark from a spark plug causes the mixture to ignite and explode This drives the piston downward, rotating the crankshaft, which in turn rotates the wheels of the vehicle.
- Commonly known as gasoline.
- Oilbearing.
- Rock oil.
- Fossil oil.
- Prospector.
- Crude oil.
- Well / gas / coal / rock / stone / case oil.
- Kerosine.
- Parafine.
- Rock tar.
- Naphta.
- Gas oil.
- Juice.
- Mineral oil.
- British/Australasian term for gasoline.
- See: gasoline.
- Gas/Fuel.
- Volatile flammable mixture of hydrocarbons derived from petroleum; used mainly as a fuel in internal-combustion engines.
- Benzin
- Eski petrol.
yeryağı
- Canlı artıklarının yer altında yüksek sıcaklık ve basınç nedeniyle oluşturduğu, ana yapısı değişik oran ve nicelikte karbon, hidrojen içeren koyu renkli, yanıcı, doğal sıvı.
- Yer kabuğundan çıkartılan gaz, sıvı ve katı hidrokarbonların kara-kahverenkli, yanıcı, koyu bir karışımı.
- Petroleum.
- Crude oil, petroleum petrol.
- Erdöl
- Patrole
petrol ana kayacı
- İçinde petrolün ilkel olarak oluştuğu ve asıl kaynağı olan kayaç.
- Oil source rock.
- Erdölmuttergestein
- Roche mére de pétrol
petrol asfaltı
- Petroleum asphalt.