pencil of light ne demek?

  1. Işın demeti

ışın

  1. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua.
  2. Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri.
  3. Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri.
  4. Isı ya da ışık erkesinin yayılma doğrultusunu gösteren çizgi.
  5. Bir çemberin ya da bir yuvarın özeğinden dışa doğru uzanan çizgilerden her biri.
  6. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.
  7. Bk. dizi
  8. (en)Ray.
  9. (en)Gleam.
  10. (en)Beam.

pencil of lines

  1. Doğrular demeti

pencil of parallel lines

  1. Paralel doğrular demeti

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

light

  1. Işık, aydınlık, ziya, nur
  2. Aydınlatmak, ışık vermek
  3. Işık veren şey
  4. (-ed veya -lit) konmak
  5. Inmek (at veya arabadan)
  6. Hafif
  7. Eksik
  8. Dünyaya ışık saçan kimse
  9. Parıldamak, ışık salmak
  10. Ehemmiyetsiz, önemsiz

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pencil of linespencil of parallel linespencilpencil beampencil beam antennapencil boxpencil casepencil pusherpencil sharpenerpencil traypencikpencpencacappencahpencahsalepencapofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın