pencil of light ne demek?
- Işın demeti
ışın
- Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua.
- Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri.
- Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri.
- Isı ya da ışık erkesinin yayılma doğrultusunu gösteren çizgi.
- Bir çemberin ya da bir yuvarın özeğinden dışa doğru uzanan çizgilerden her biri.
- Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti.
- Bk. dizi
- Ray.
- Gleam.
- Beam.
pencil of lines
- Doğrular demeti
pencil of parallel lines
- Paralel doğrular demeti
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
light
- Işık, aydınlık, ziya, nur
- Aydınlatmak, ışık vermek
- Işık veren şey
- (-ed veya -lit) konmak
- Inmek (at veya arabadan)
- Hafif
- Eksik
- Dünyaya ışık saçan kimse
- Parıldamak, ışık salmak
- Ehemmiyetsiz, önemsiz
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pencil of linespencil of parallel linespencilpencil beampencil beam antennapencil boxpencil casepencil pusherpencil sharpenerpencil traypencikpencpencacappencahpencahsalepencapofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak