parlay one thing into another ne demek?
- Bir şeyi başka bir şeye dönüştürmek: She parlayed that idea into a fortune. O fikirden bir servet yarattı.
parlay
- Kazandığını sonraki yarışa yatırmak, değerlendirmek, yönlendirmek, yararlanmak, konuşmaya girmek
- Kazanılan parayı bir sonraki yarışa yatırmak.
parlayan
- Shining, aglow, sparkling, ardent, fiery, lambent.
one
- Bir tane, biri, birisi, kimse, tek
- Bir
- Tek
- Aynı
- Bir tane
- Biri, birisi
- Adam, kimse, kişi
- Bir rakamı
thing
- Şey
- Nesne
- Eşya, konu, yaratık, kimse
- Mevcudiyet
- Cansız şey veya madde
- Mahluk
Türetilmiş Kelimeler (bis)
parlayparlayanparlayan şeyparlayan şey veya kimseparlayan veya parlatan şeyparlayarak yayılanparlayıcıparlayışparlayıverenparlayıvermekparlaparlakparlak açınıkparlak başarıparlak bessemer telioneone a pieceone a.m.one act playone addressone address instructionone adult and two children pleaseone adult and two children, pleaseone after anotherone after the otheronon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a given