park etmek ne demek?
- Taşıtları trafik kuralları bakımından uygun bir yerde belli süre bırakmak
Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda.
Ç. Altan - Park.
- To garage.
- To park.
park etme
- Bk. durgulama
park etme yeri
- Pull up.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
park etmepark etme yeripark and ride systempark benchpark cezası makbuzuparkpark gezinti yolupark haline koymakpark içine almakpark lambalarıparpar delictumpar excellencepar exemplepar imietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme