parasal güvence ne demek?
- Bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için yüklenici tarafından yatırılan para.
- Kamu kuruluşlarının açtıkları ihaleIere katılan yüklenicilerden alınan nakit veya devlet tahvilleri biçiminde yatırılan para.
- Bk. mevduat sigorta fonu
- Cash guarantee.
mevduat sigorta fonu
- Banka veya finansal kurumların mevduatlarını ödeyememezlik durumuna düşmelerine karşı mevduat sahiplerinin kayıplarını azaltmak veya gidermek amacıyla devlet ve söz konusu kurumların katkılarıyla oluşturulan fon.
- Deposit insurance fund, deposit guarantee fund.
parasal gelir
- Paranın satın alma gücündeki değişiklikleri yansıtmayan cari gelir.
- Nominal income.
parasal
- Para bakımından
- Mali, nakdi, akçasal
- Para ile ilgili
- Monetary
- Financial
güvence
- Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti.
- Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey.
- Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
- Bir anlaşmada taraflardan birine ait sorumluluğun bir başkası tarafından söz, mal veya para biçiminde yüklenilmesi.
- Bk. kefalet
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Assurance.
- Guarantee, assurance, cover.
- Reassurance.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
parasal gelirparasalparasal birlikparasal değerparasal destek sağlamakparasal işlerini yapmakparasal kalemlerparasal kaynakparasal kaynaklarparasal kısıtlamalarparasailingparasajitalparasakralparapara akmakpara aktarım gideripara aktarımıpara alıcısıgüvencegüvence akçesigüvence belgesigüvence karşılığıgüvence kolugüvence mektubugüvence ödeğigüvence ödeği karşılığı öndelikgüvence ödentisigüvence sınırıgüvengüven aralığıgüven bağıgüven belgesigüven beslemek