püskürtüm ne demek?
- Bir boşluk borusunun alt-üşeğinin. ince parçacıklar püskürerek aşınması.
- Bir boşluk borusunun alt-üşeğinin. ince parçacıklar püskürerek aşınması.
- Sputtering.
- Kathodenzerstäubung
- Pulvérisation
püskürtü
- Lav.
- Hidrojen tayfının Ha çizgisinde çekilmiş Güneş resimlerinde görülen ve bir püskürme belirten beyaz bulutlar.
- Bkz. inhaler, nebilüzör, aerozal
- Flare.
- Lava.
- Aerosol.
- Spray.
- Éruption
püskürtücü
- Püskürtme işini yapan araç, sprey.
- Repelling.
- Repellent.
- Atomizer.
- Spreader.
- Sprinkler.
- Spray.
- Injector.
- Sprayer.