püsü ne demek?
- Kavrulmuş kahvenin soğutmak için kullanılan kap.
- Kahve kutusu.
- Kedi.
- Cat.
püsüklemek
- Mahçup olmak.
- Utanmak.
- Be embarrassed
püsür
- Bir şeyin can sıkıcı, karışık ayrıntısı veya pürüzü.
- Can sıkıcı, istenmeyen kimse.
- Tembel, kalpazan.
- Karışık, dolaşık (ip, saç vb.).
- Karışık, kusurlu (iş).
- Flaw.
- Defect.
- Mistake.
- Pain in the neck.