püsürüklük ne demek?
- Pısırıklık
Ben bir akşamüzeri köşeciğimde oturmuş bir ıslanmış tavuk püsürüklüğüyle elimde bir kitap okuyorum
H. Z. Uşaklıgil
pısırıklık
- Pısırık olma durumu veya pısırıkça davranış
- Pusillanimity.
püsürüklü
- Karışık, dolaşık.
- Çöplü, karışık.
püsür
- Bir şeyin can sıkıcı, karışık ayrıntısı veya pürüzü.
- Can sıkıcı, istenmeyen kimse.
- Tembel, kalpazan.
- Karışık, dolaşık (ip, saç vb.).
- Karışık, kusurlu (iş).
- Flaw.
- Defect.
- Mistake.
- Pain in the neck.