püf noktası ne demek?
- Bir işin en ince, hassas ve önemli noktası
Pek doğru söylüyorsun, hem de bu işin içyüzünü tafsilatıyla bilmediğin hâlde püf noktasını buluyorsun, Davut Ağa.
R. H. Karay - The most important and the most delicate part of a matter.
- Ropes.
püf
- Bir ateşi söndürmek, canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses.
- Puff.
- Used to imitate the sound of air being blown from the month.
püf desen uçacak
- Çok zayıf kimseler için kullanılır.
- Çok zayıf kimseler için kullanılan bir söz.
- Skinny, scrawny.
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
püfpüf desen uçacakpüfkerdepüfkürmepüfkürmekpüflemepüflemekpüflememekpüfleyenpüfür püfürpüpüerikültürnoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu