oyun yasaklaması ne demek?
- Zararlı görülen bir oyunun oynanmasına kanun yoluyla engel olmak. Ancak bu yasaklama, sonraları, bilgisiz kimselerin elinde kötüye kullanılmış ve tiyatroya zarar vermiştir. Oyun sansürü.
Dramatic censorship.
oyun
- Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence.
- Kumar
- Şaşkınlık uyandırıcı hüner.
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi.
- Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes.
- Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma.
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket.
- Oyunluktaki belli bir kimseyi canlandırma işi
- Bu işin yapılış biçimi.
oyun alanı
- Maçların yapıldığı yer, oyun sahası.
- Ayaktopu oyununun oynandığı, uzunluğu en az 90, en çok 120, genişliği ise en az 45, en çok 90 m. olan toprak ya da çimle kaplı düz yer.
Field, field of play.
Play area.
Playground.
yasaklama
- Yasaklamak işi.
Embargo.
Interdict.
Interdiction.
Prohibition.
Proscription.
Crackdown.
Prohibiting.
Banning.
Forbidding.