outfall ne demek?
- Çıkış yeri
- Nehir ağzı
çıkış
- Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması.
- Mezuniyet, okul bitirme.
- Belgesi.
- Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma.
- Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti.
- Çıkış belgesi.
- Çıkma işi veya biçimi
- Bir yerden çıkmak için kullanılan yer.
- Yokuş.
- Bir sinemada izleyicilerin salondan ve yapıdan çıkmalarını sağlayan kapı, geçit ve dış kapılar; özellikle salon kapıları.
outface
- Gözünün içine bakarak utandırmak
- Birinin yüzüne yıldırıncaya kadar bakmak
- Karşı durmak, meydan okumak.
- Bakışları ile alt etmek
outfield
- Iç sahanın dışı [beysbol, kriket], düşünce alanının dışı, çiftliğin sınırları dışı
- Beysbol, kriket iç sahanın dış tarafı veya orada oynayan oyuncular