oruç ne demek?
- Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma
- Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma.
- İslam'ın beş şartından birisidir. tan yerinin ağarmasından güneş batana kadar Allah rızası için yiyip içmekten cinsi münasebetten sakınmak.
- Tanrı´ya ibadet amacıyla yeme içme gibi birçok şeylerden belli bir süre ya da biçimlerde kendini alıkoyma.
- Haz veren şeylerden sağlanan yoksunluk.
- (Bak: Savm - Ramazan)(Oruç en gafillere ve mütemerridlere za'fını ve aczini, fakrını ihsas ediyor. Açlık vasıtası ile midesini düşünüyor. Midesindeki ihtiyacını anlar. Zayıf vücudu ne derece çürük olduğunu hatırlıyor. Ne derece merhamete ve şefkata muhtaç olduğunu derk eder. Nefsin fir'avunluğunu bırakıp kemal-i acz ve fakr ile dergah-ı İlahiyeye ilticaya bir arzu hisseder ve bir şükr-ü manevi eliyle rahmet kapısını çalmağa hazırlanır. Eğer gaflet kalbini bozmamış ise... M.)
- Fast.
oruç açmak
- Vakti gelince oruç bozmak, iftar etmek.
- Vakit geldiğinde oruç bozmak, iftar etmek.
- Break one's fast.
oruç bozmak
- Bir şey yiyerek, içerek orucunu kesmek ya da sona erdirmek.
- Oruçluyken bir şeyler yemek
- Break one's fast.