onur kırıcı bir şeye zorlanmak ne demek?
- Eat crow.
eat
- Çok yemek yemek
- Tüketmek
- Kemirmek
- Aşındırmak
- Yemek, içmek (çorba)
- (ate, eaten) yemek
- Gıda almak
- Yemek yemek
onur
- İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis.
- Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar.
- İnsanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değer, insan olarak insanın değeri. // Kant'a göreonurlu bir varlık olması dolayısıyle insan hiç bir zaman bir araç olarak kullanılmamalıdır.
- İnsanın kendine karşı duyduğu saygı.
- Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.
- Bir erkek adı.
- Pride.
- Honor.
- Honour.
- Amour-propre.
onur belgesi
- Şeref belgesi.
kırıcı
- Kırma işini yapan.
- Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse, kuruluş.
- Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyici, engelleyici.
- Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.).
- Kırınım oluşturan.
- Abrasive.
- Acid.
- Vitriolic.
- Breaking.
- Crushing.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.