one time ne demek?
- Bir defa
- Bir kez
- Tek sefer
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
one time event
- Bir defalık olay, sadece bir kez meydana gelen olay, nadir ve sıra dışı olgu
one time insertion
- Sadece bir kez basılan reklam
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
one time eventone time insertionone time slipone tenthone that exerts pressureone thing at a timeone thirdone thousandone a pieceone a.m.one act playone addressone address instructiononeone adult and two children pleaseone adult and two children, pleaseone after anotherone after the otheronon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a giventimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar