on his face ne demek?
- Yüz ifadesiyle duygularını canlandırarak
on his coat tails
- Sayesinde
on his deathbed
- Ölüm döşeğinde, ölüm yatağındayken, ölmeden hemen önce
his
- Duygu
- Duyu.
- Sezgi, sezme.
- Bk.Histidin
- Bk. duygu
Feeling.
Emotion.
Sense.
Sensation.
Feel.
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
Türetilmiş Kelimeler (bis)
on his coat tailson his deathbedon his handson his headon his kneesonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmakhishis ahlakıhis bark is worse thanhis bark is worse than his bitehis bark is worse than his bite.his blood is up.his bundlehis cihazlarıhis days are numberedHis demetihihi althi can i help youhi fihi how are you