omuzlarında yükselmek ne demek?
- Push under.
push
- Itmek, itelemek, kakmak, sıkıştırmak, zorlamak, baskı yapmak, devam etmek, yürütmek, çaba harcamak, uğraşmak, zorla kabul ettirmek, reklamla satmak, uyuşturucu satmak, merdiven dayamak, yaklaşmak (yaş)
- (kurguda) bir resmin, diğer bir resmi herhangi bir yanından iterek onun yerine geçmesi
- Itmek, dürtmek
- Sürmek, sevketmek, yürütmek
- Sıkıştırmak, tazyik etmek
- Saldırmak, üzerine hücum etmek, arkasını bırakmamak
- Tos vurmak, boynuz ile vurmak
- Dili kanunsuz yoldan uyuşturucu madde satmak
- Itiş, kakış, dürtüş, sürme
- Hücum
omuzlarını sarkıtmak
- Slouch.
omuzlarını silkmek
- Shrug one's shoulders.
yükselmek
- Yükseğe çıkmak
- Fiyat, çoğalmak, artmak.
- Aşaması artmak.
- Unvan, rütbe vb. ilerlemek.
- Güçlenmek, şiddetlenmek
- Yüce duruma gelmek, yücelmek.
- Upsurge.
- Work one.
- Increase.
- Surge.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
omuzlarını sarkıtmakomuzlarını silkmekomuzları çökmekomuzları enliomuzla dengeomuzla iterek açmakomuzlamaomuzlamakomuzlamamakyükselmekyükselmekteyükselmekte olan ülkeleryükselmeyükselme açısıyükselme eğilimiyükselme fırsatıyükselme olanağı olmayan işyükselyükselenyükselen fiyatyükselen hava akımıyükselen ikinlikyükseğe atmakyükseğe pompalamakyükseğine gitmekyüksekyüksek açınık