olduğu halde ne demek?
- Although, though, while.
olduğu gibi
- As.
olduğu gibi kalan
- Stationary.
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
olduğu gibiolduğu gibi kalanolduğu gibi koruyanolduğu takdirdeolduğu zamanolduğuna inanmakolduğundaolduğundan az göstermekolduğundan başka görünmekolduğundan büyükolduoldu olacakoldu olanlaroldubittioldold ageold age annuityold age asylumold age insurancehaldemanhalden anlamahalden anlamakhalden anlamayanhalden anlarhalden anlayanhalden anlayan adamhaldex kavramahaldhaldane effecthaldane etkisihaldarhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği