obstacle on the road to peace ne demek?

  1. Barış sürecindeki zorluk
  2. Barış yolundaki engel
  3. Barış sürecindeki geçici çıkmaz

barış

  1. Dirlik, düzenlik.
  2. Barışma işi
  3. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh.
  4. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.
  5. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
  6. Sulh.
  7. Uyum, birlik, bütünlük, sükunet, huzur içinde yaşamak.
  8. Savaş ya da dargınlıktan sonraki uzlaşma, anlaşma.
  9. Savaşsız, kavgasız, huzurlu, düzgün durum.
  10. Düşmanlığın olmaması.

obstacle

  1. Engel, ket, mani
  2. Engel, mâni.

obstacle course

  1. Engel parkuru
  2. Engelli yarışın üstesinden gelmek için çeşitli maddesel zorluklardan oluşan pist

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

obstacleobstacle courseobstacle raceobstetriobstetriconon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın