nişanlanmak ne demek?
- Nişanlı duruma gelmek, adaklanmak.
- Evlenmeye söz verme belirtisi olarak nişan yüzüğü takmak
Bu, bizim nişanlandığımız gündür.
R. H. Karay Get engaged.
Be engaged.
Betroth oneself.
Espouse.
Affiance.
Betroth.
To get engaged.
To be marked.
nişanlanma
- Bir erkekle bir kadının ileride birbirleriyle evlenmek için yaptıkları sözleşme.
- Nişanlanmak işi.
- Yavuklanma,
Engagement.
Becoming engaged.
Affiance.
Betrothal.
nişanlanmamak
(neg. form of nişanlanmak) get engaged, be engaged, betroth oneself, espouse, affiance.