nişanlamak ne demek?
- Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak
Ali Ağanın kızını yarı yalvarma, yarı yıldırma ile bana nişanlayıvermişlerdi.
S. F. Abasıyanık - Bir hedefi vurmak için silah, taş vb.ne belli bir doğrultu vermek.
- Bir şeyin yerini belirtmek, işaretlemek, nişan koymak.
- To engage.
- To betroth / to affiance sb to.
- To take aim at.
- To mark.
nişanlama
- Nişanlamak işi.
- Betrothal.
nişanlamamak
- (neg. form of nişanlamak) betroth.