nefret etmek ne demek?
- Birine veya bir şeye karşı nefret duygusuyla dolu olmak
Şu dakikada senden nefret ediyorum, senden böyle hareket beklemezdim.
P. Safa - Tiksinti duymak.
- Abhor.
- Detest.
- Hate.
- Loathe.
- To hate.
- To loathe.
- To detest.
- To abhor.
- To have a strong dislike of sth.
- Abominate.
- Despise.
- Execrate.
- To hate one's guts.
- Look down one's nose at.
nefret etme
- Disrelish.
nefret etmiş
- Disgusted.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nefret etmenefret etmişnefret etnefret ettirmeknefret edilennefret edilen şeynefretnefret dolunefret duymaknefret uyandırannefrektazinefrektominefreminefrnefraljinefraljiknefralkozisnefranjiyospazmetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme