nefret ne demek?
- Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu.
- Tiksinme, tiksinti
Şimdi bu satırlarımı hiddetle, nefretle, iç bulantısı ile yazıyorum.
A. Gündüz - Tiksinmek, ürküp kaçmak.
- Hate.
- Hatred.
- Disgust.
- Detestation.
- Abhorrence.
- Loathing.
- Animosity.
- Abomination.
- Animus.
- Antipathy.
- Aversion.
- Contempt.
- Despite.
- Dislike.
- Distaste.
- Down.
- Enmity.
- Execration.
- Horror.
- Odiousness.
- Odium.
- Repugnance.
- Repulsion.
- Miso-.
- Allergy.
- Gall.
- Outrage.
- Venom.
- Strong dislike of sth.
- Bloody.
- Rancour rancor.
- Revulsion.
nefret dolu
- Hateful.
nefret duymak
- (birinden) tiksinmek, hoşlanmamak.