nazlı alıştırmak ne demek?
- Coddle, featherbed, spoil.
nazlı
- Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı.
- Üstüne titrenilen.
- Özen isteyen, nazik.
- Sağlığını, dayanıklılığını çabuk bitiren.
- Naz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı.
- Değer verilen sevgili.
- Naz yapan, kendini ağıra satan.
- Delicate.
- Rose-water.
- Wayward.
nazlı büyümüş
- Spoonfed
alıştırmak
- Alışmasına yol açmak.
- Uyar duruma getirmek.
- İnşaatta; yan yana bitişecek olan iki parçanın aralıksız olarak bitişecek şekilde tesviye edip birbirine uydurmak.
- Sazlara düzen vermek ve onları salonun veya nefesin ısısına alıştırmak.
- Resimde bir şeklin kenarındaki çizgileri ve renklerini yanındaki şekillerin veya arka zeminin renklerine göre içinde eriterek çevre çizgilerini belirsiz hale getirme ve onları kaynaştırarak kaybetme.
- Regrind.
- Accustom.
- Familiarize.
- Addict.
- Adjust.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nazlınazlı büyümüşnazlı büyütmeknazlı büyütülmüşnazlıcannazlıgülnazlıhannazlılıknazlımnazlnazlannazlanışnazlanmanazlanmaknaznaz etmeknazadnazafetnazahalıştırmakalıştırmaalıştırma defterialıştırma etkisialıştırma kitabıalıştırma macunualıştıralıştıra alıştıraalıştıra alıştıra haber vermekalıştıra alıştıra söylemekalıştırı