alıştırmak ne demek?
- Alışmasına yol açmak.
- Uyar duruma getirmek.
- Resimde bir şeklin kenarındaki çizgileri ve renklerini yanındaki şekillerin veya arka zeminin renklerine göre içinde eriterek çevre çizgilerini belirsiz hale getirme ve onları kaynaştırarak kaybetme.
- İnşaatta; yan yana bitişecek olan iki parçanın aralıksız olarak bitişecek şekilde tesviye edip birbirine uydurmak.
- Sazlara düzen vermek ve onları salonun veya nefesin ısısına alıştırmak.
- Regrind.
- Accustom.
- Familiarize.
- Addict.
- Adjust.
- Condition.
- Break in.
- Train.
- Accommodate.
- Attune.
- Conform.
- Dovetail.
- Enure.
- Exercise.
- Habituate.
- Harden.
- Inure.
- School.
- Season.
- Drill.
- Readjust.
- To accustom.
- To habituate.
- To acclimatize.
- To familiarize.
- To inure sb to.
- To train.
- To tame.
- To break in.
- To run sth in.
- To allow sb to become addicted to.
alıştırma
- Bir beceriyi, bilgiyi kazanmak için yapılan tekrar, temrin, talim, egzersiz.
- İdman.
- Alıştırmak işi.
- Vücudun, biyolojik yönden gelişimini sağlayan devinim çalışması.
- Motor parçaları yeniyken, yüzey pürüzlerini gidermek ve boyutsal uyum sağlamak için yapılan ön çalıştırma.
- Mümarese.
- Drill.
- Lapping.
- Practice.
- Shakedown.
alıştırma defteri
- Exercise book.