nasır bağlamak ne demek?
- Duyarlılığını yitirmek, duygusuzlaşmak.
- Nasırlanmak.
nasır
- İmdada yetişen.
- En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri.
- Yerel basınç uygulanan bölgelerde hiperkeratozis ve epidermis kalınlaşmasıyla belirgin iyi sınırlı, kabarık ve gri renkte deri kalınlaşması ve sertleşmesi, kallus, tilom. Kemik çıkıntılarının bulunduğu diz, dirsek ve göğüs kemiği gibi bölgelerde daha çok görülür.
- Yardımcı, yardım eden.
- Nusret veren. Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi.
- Clavus, corn.
- Splint.
- Corn.
- Callus.
- Callosity.
nasır tutma
- Callosity.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
nasırnasır tutmanasır tutmaknasır tutmuşnasır yakısınasıranasıralınasırganasırınnasırına basmaknasınası ızrarnasıbnasıbenasıfbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip