namzet ne demek?
- Aday
Ben kalkar, namzedin yüzüne dik dik bakarım.
Ö. Seyfettin - Sözlü, yavuklu.
- Bk. yıldızcık
- 1 - hak kazanmış, aday olmuş, parmakla gösterilmesine ramak kalmış kişi. 2 - sözlü, yavuklu
- Candidate.
- Nominee.
- Postulant.
- Remainderman.
- Applicant aday.
- Applicant.
- Prospect.
aday
- Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse
- Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet
- Ulusal ya da karma takımlarda oynatılmak üzere türlü takımlardan seçilen oyuncular.
- Nişanlı kız.
- Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse.
- Bir iş için yetiştirilmekte olan kimse.
- (Bak: Namzed)
- Applicant.
- Cadet.
- Candidate.
yıldızcık
- Yıldız olmak üzere yetiştirilen kimse, yıldız adayı.
- Starlet.
- Filmsternchen, Sternchen, "Starlet"
- Starlette
namzet göstermek
- Bir iş için aday olarak göstermek.
- Présenter un candidat.
namzet talebe
- Bk. aday öğrenci