namus ne demek?
- Bir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık, iffet.
Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu?
E. İ. Benice - Dürüstlük, doğruluk.
Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim.
M. Kaplan - Kanun nizam.
- Irz, ar, edep, haya.
- Temizlik, doğruluk.
- Allah'a yakın olan büyük melek.
Honor.
Honour.
Honesty.
Decency.
Purity.
Virginity.
Virtue.
Good name.
Rectitude.
Honest.
Integrity.
Probity.
Uprightness.
Chastity.
namus belası
- Namusunu ve halk arasındaki saygınlığını korumak için katlanılan sıkıntı.
namus borcu
- Mutlaka yerine getirilmesi, ödenmesi gereken görev, borç
Debt of honor, honorary debt.