nabız yoklamak ne demek?
- Feel smb.'s pulse.
feel
- Hissetmek
- Dokunmak
- Gibi gelmek
- (felt- felt)
- Yoklamak, duymak, sezmek, anlamak
- Duymak
- Elleri ile yoklamak
- Ellemek, el sürmek
- Anlamak, görünmek, hissini vermek, intiba uyandırmak
- Dokuma hissi, temas, dokunum
nabız yoklaması
- Düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için yapılan ön araştırma.
nabız
- Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama.
- Eğilim, düşünce, niyet.
- Vuru
- Bk. vurum
- Ventrikül sistolünde fırlatılan kanın, önündeki kan kitlesine bir basınç yapması sonucu damar çeperi genişlemesi ve bu genişlemenin bir basınç dalgası durumunda bütün atardamar sistemi boyunca iletilmesi, nabız dalgası, sfigmus.
- Atar damarın vuruşu. Şah damarının atması. Kırmızı kan damarının oynaması hali.
- Hareket eden. (Osmanlıca'da yazılışı: nâbız)
- Sphygmus.
- Pulse.
yoklamak
- El ile dokunarak incelemek
- Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek.
- Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak
- Ziyaret veya sağlığını sormak amacıyla birine gitmek
- Ara sıra etkisini göstermek.
- Aramak, araştırmak
- Examine.
- Feel.
- Grabble.
- Grope.