mutlaka ne demek?

  1. Kesinlikle

    Mutlaka sabırsızlığından kendi kendine soyunmaya girmiştir.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Ne olursa olsun, her halde, illa.
  3. (en)Bound to.
  4. (en)Necessarily.
  5. (en)Regardless.
  6. (en)Surely.
  7. (en)Absolutely.
  8. (en)Without fail.
  9. (en)By all means.
  10. (en)That's for certain.
  11. (en)At any rate.
  12. (en)Anyhow.
  13. (en)Needs.

kesinlikle

  1. Kesin bir biçimde, kesin, kesin olarak, yüzde yüz, her hâlde, her hâlükârda, mutlaka, katiyen.
  2. (en)Certainly.
  3. (en)Definitely.
  4. (en)Absolutely.
  5. (en)Sure.
  6. (en)Strictly.
  7. (en)Assuredly.
  8. (en)Blankly.
  9. (en)Decidedly.
  10. (en)Declaredly.

mutlaka görürsün

  1. (en)You can't miss it.

mutlak

  1. Salt
  2. Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
  3. Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
  4. Bk. saltık
  5. Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
  6. Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
  7. Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
  8. (en)Peremptory.
  9. (en)Positive.
  10. (en)Sure.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mutlaka görürsünmutlakmutlak adresmutlak alkolmutlak amperemutlak artı değermutmutamuta nikahımutaassıbmutaassıbane
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın