musallat olmak ne demek?
- Birini sürekli rahatsız etmek, birine sataşmak, hiç peşini bırakmamak
Akşamdan beri yüreğine musallat olan o sıkıntı gene yerini almaya başlamıştı.
N. Cumalı To bother.
To poster.
To pick on.
musallat olma
Visitation
musallat etmek
- Birini, bir başkasının başına bela etmek.
To set sb to bothering sb else.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
musallat olmamusallat etmekmusallat fikirmusallatmusallamusalla taşımusalahamusalahatmusalemusalehmusalehun anhmusamusa bihmusa dinimusa lehmusa şeriatıolmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaktaolmakta olanolmaktan çok uzakolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmak