muktedi ne demek?
- Tabi olan.
- İmama uyan.
- Boğun eğen.
tabi
- Bir kimsenin, bir kuruluşun, bir devletin etkisi altında, güdümünde olma durumu
- Basıcı.
- Yayımcı.
- Elbette, doğal olarak, işin gereği olarak, tabii.
- Bk. kol akarsu
- Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden.
- Bk. değişken
- Sock with a separation for the big toe; worn with thong sandals by the Japanese.
- White sock-like garments worm by monks, nuns, and other seniors for gakki and other special services.
- Subject to.
muktedir
- Gücü yeten, güçlü, iktidarlı.
- İşe gücü yeten.
- Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli.
- İkbal görmüş, kutlu, mutlu.
- Becerebilen.
- Güçlü, kuvvetli, becerikli.
- Capable.
- Powerful.
- Skilful.
- Skillful.
muktedir hale koymak
- Capacitate