mukayyet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Ayağında zincir ve pranga bulunan.
- Kaydolunmuş, deftere geçmiş.
- Bir şart veya kayıtla bağlı olan.
- Bir işe ehemmiyet veren.
- Yazılmış, yazılı, kayıtlı.
- Bağlı olan, bağlanmış.
Enrolled, registered.
Be careful!/Take care!.
Registered, recorded, entered.
mukayyet olmak
- Korumak, gözetmek
To mind.
To watch.
To look after.
mukayyed
- Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı.