mukaddime ne demek?
- Ön söz
- Bir olayın başlangıcı.
- Bk. başlangıç.
- Evvel gelen. Öne geçen. Her şeyin evveli.
ön
- Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
- Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
- Bir kimsenin ilerisi
- Yakın gelecek zaman.
- Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
- Önce olan, ilk.
- Civar, yöre.
- Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
- Bk. anteriyör
Front.
başlangıç
- Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü
- Ön söz, giriş, mukaddime.
Commencing.
Starting.
Beginning.
Early.
Elementary.
Opening.
Preliminary.
Incunabula.
mukaddimei kübra
- Büyük başlangıç. (Osmanlıca'da yazılışı: mukaddime-i kübrâ)
mukaddim
- (Kıdem. den) Takdim eden. Sunan. Öne, ileriye geçiren. Öne koyan.