muhtar ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse.

    Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış.

    H. E. Adıvar
  2. Özerk.

    Milletin ağzı torba değil ki, iki gözüm, dikesin. Herkes dilediği hikmeti savurmakta muhtardır.

    N. Hikmet
  3. İhtiyar eden, seçilmiş, seçkin. hareketinde serbest olan, istediği gibi davranan, dilediğini yapan.
  4. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse.
  5. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan.
  6. Her işe burnunu sokan.
  7. Seçilmiş, seçkin.
  8. Seçilmiş olan.
  9. İhtiyar eden.
  10. Bk. özerk
  11. (en)Demarch.
  12. (en)Reeve.
  13. (en)Village headman.
  14. (en)Autonomous.
  15. (en)Self-governing.
  16. (en)Autonomous özerk.

özerk

  1. Ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom.
  2. Yönetim bakımından kimi koşullar altında bağımsız hareket eden (eğitim kurumu).
  3. Ahlâk, ilişki ve davranışlarında usun yol göstericiliğini tanıyan (kimse).
  4. (en)Autarchic.
  5. (en)Autonomous muhtar.
  6. (en)Otonom.
  7. (en)Autonomous.

muhtar arazi

  1. Bk. özerk bölge

muhtar kütüphane

  1. Bk. özerk kitaplık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

muhtar arazimuhtar kütüphanemuhtariyetmuhtarlıkmuhtacmuhtacı tarifmuhtacınmuhtaciyetmuhtaçmuhmuhabmuhabamuhabbetmuhabbet beslemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın