more distant point ne demek?
- Daha uzak nokta
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
- More.
- Over.
- Still.
- Only.
more
- Gölge ve ortaoyunlarında Arnavut'un hemen her tümceye eklediği sözcük.
- Çok, fazla şey, fazlalık
- Daha ziyade, daha fazla, daha çok
- Biraz daha
- Daha, bir kat fazla
- Fazla bir şey, fazlalık
more and more
- Gitgide, gittikçe
distant
- Samimiyetsiz
- Germek
- Uzakta, mesafeli
- Uzak, ırak (yer veya zaman)
- Soğuk, ağır, mesafeli (kimse)
- Belirsiz, hafif
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
moremore and moremore dead than alivemore feasiblemore haste less speedmore informationmore of amore of anmore oftenmore often than notmormor boyamor karamanMor karaman koyunumor koşnildistantdistant controldistant dreamdistant interpretationdistant placedistant relationdistant relativedistant resemblancedistant signaldistantlydistan cepdistanazidistancedistance between lapsdistance between lines