monopolye tutmak ne demek?
- Köylünün ürettiği şarabın onda birini alan subaşı ve sipahinin, kendisininki satılıncaya dek iki ay süre ile köylünün elindeki ürünün satılmasını yasaklaması.
monopoly
- İnhisar, tekel
- İnhisar maddesi
- Vurgunculuk
- Tek satıcı
monopoly capital
- Tekelci sermaye
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.