moda dünyası ne demek?
- Vanity fair.
vanity
- Fazla gurur
- Gurur, hava, kibir
- Beyhudelik
- Kibirlilik, kendini beğenmişlik
- Gösteriş, caka
- Boş şey, abes şey
- Değersizlik, boşunalık
moda düşkünü gençlik
- Gilded youth.
moda
- Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik
- Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.
- Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan.
- Göreneğe bakarak daha kısa süreli olan, çabuk değişebilen, öykünme yoluyla yayılan geçici davranış, giyim ve yaşama biçimi.
- Fr. Geçici yenilik. Elbise ve süslenmede geçici hevesler ve fantezi düşkünlüğü sebebiyle çıkartılan yeni tarz ve şekiller. Bunlar israfı artırır ve iktisada aykırıdır.
- Fad.
- Fancy.
- Fashionable.
- With it.
- Trendy.
dünya
- Dış, çevre, ortam
- İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu.
- Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia.
- El gün, herkes.
- Duygu, düşünce ve hayal âlemi
- Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, acun
- 1-a. Birbiriyle yasal bağlantısı olan, bir düzenle belirlenmiş tek tek şeylerin ve olayların bütünü. (Ör. öbürdünya-budünya, duyulurdünya-düşünülürdünya, dışdünya-içdünya, görüngülerdünyası - kendinde şeylerdünyası; gelip geçicidünya- idelerdünyası.) b. Aynı yasalara ve aynı düzene bağlı olan nesnelerin, varlıkların oluşturduğu bütün. (Ör. Bitkilerdünyası, hayvanlardünyası vb.) 2- Üzerinde yaşadığımız yeryüzü gezegeni. 3- İnsan varoluşunun içinde yer aldığı çevre. 4- Bilincin bağlılaşık kavramı; bilincin dışında kalan nesnelerin oluşturduğu bütün (nesnelerdünyası).
- yeryüzü
- (Müz: Edna) (Denaet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı.
- World.