moda ne demek?
Kökeni: İtalyanca
- Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik
Moda sandığımız birçok şeylerin hayatın kendi bünyesinden geldiği anlaşılır.
A. H. Tanpınar - Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük.
- Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan.
- Göreneğe bakarak daha kısa süreli olan, çabuk değişebilen, öykünme yoluyla yayılan geçici davranış, giyim ve yaşama biçimi.
- Fr. Geçici yenilik. Elbise ve süslenmede geçici hevesler ve fantezi düşkünlüğü sebebiyle çıkartılan yeni tarz ve şekiller. Bunlar israfı artırır ve iktisada aykırıdır.
Fad.
Fancy.
Fashionable.
With it.
Trendy.
In the fashion.
Fashion.
Vogue.
Mode.
Style.
Craze.
The done thing.
Rage.
Cult.
Groovy.
Modish.
Stylish.
Trend.
Popular.
To get / to go / to grow out of fashion.
All the go.
All the rage.
In fashion.
Thing.
Mode, façon
moda çıkarmak
Set the fashion.
moda dünyası
Vanity fair.