minnettarı olmak ne demek?
- Owe
owe
- Borçlu olmak, minnettar olmak, duymak (his)
- Borcu olmak, borçlu olmak
- Bir hissin etkisi altında olmak
- Minnettarı olmak.
minnettar
- Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kimse, gönül borçlusu
- Grateful.
- Indebted.
- Obliged.
- Thankful.
- Appreciative.
- Appreciatory.
- Beholden.
- Touched.
- Grateful to.
minnettar bırakmak
- Birine yapılan iyiliğe karşı borçlu bırakmak
- Oblige.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.