met ne demek?

  1. Kabarma

    Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi.

    Y. K. Beyatlı
  2. Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası.
  3. Bu oyunda kullanılan, 10-15 cm uzunluğundaki değnek.
  4. Bk. kabarma
  5. Bk.Metiyonin
  6. Uzun ve yüce olmak.
  7. (en)Flow.
  8. (en)Tide.
  9. (en)High tide.
  10. (en)Flood-tide.
  11. (en)High water.
  12. (en)The incoming tide.
  13. (en)Flux.
  14. (en)Flood tide.
  15. (en)The coming in of the tide.
  16. (en)Flood.
  17. (en)Full.
  18. (en)Meteorology.
  19. (en)Mission Elapsed Time, Mission Event Timer, or Mobile Equipment Transporter The Apollo 14 transporter was a 2 wheeled rickshaw vehicle used to carry tools, containers, spare film, etc.
  20. (en)Mission Elapsed Time Begins at launch and counts up All SRTM events are keyed to this time.
  21. (en)Old name for CET time.
  22. (en)Generic name for the entire Melbourne public transport system and the trading name of the MTA/PTC Apart from 'Metcard', it fell into official disuse when the public transport system was broken up in the late 1990s, but remains a handy term.
  23. (en)Abbreviation for metallic.
  24. (en)Other; duplicate, corresponding to; resembling; hence, metameric; as, meta-arabinic, metaldehyde.
  25. (en)That two replacing radicals, in the benzene nucleus, occupy the relative positions of 1 and 3, 2 and 4, 3 and 5, 4 and 6, 5 and 1, or 6 and 2; as, metacresol, etc.
  26. (en)See Ortho-, and Para-.
  27. (en)Having less than the highest number of hydroxyl groups; - - said of acids; as, metaphosphoric acid.
  28. (en)Also used adjectively.
  29. (en)Meteorological.
  30. (en)Metabolic equivalents.
  31. (en)Memory Enhancement Technology Hewlett-Packard's technology which effectively doubles a printer's standard memory through a variety of font and data compression methods.
  32. (en)Matra Ericsson Telecomm.
  33. (en)Multidisciplinary Evaluation Team.
  34. (en)Multiple employer trust See MEWA.
  35. (en)Mead.
  36. (en)Methionine.
  37. Meet, meta önek değişmiş.
  38. Görüşme yapmak, karşılaşmak, rastlamak, toplanmak, bulmak, tanışmak, görüşmek, buluşmak, karşılamak, kavuşmak, başına gelmek, uğramak, yerine getirmek

kabarma

  1. Kabarmak işi.
  2. Duygulanma
  3. Kendini üstün görme, büyüklük taslama.
  4. Ay ve güneşin çekim etkisiyle, büyük denizlerde suların yükselmesi, met.
  5. Daha çok anadeniz kıyılarında, Ayın o kıyının öğlen çemberi üzerinden geçtiği sırada, deniz düzeyinde başlayan ve kıyıya doğru bir akıntı oluşturan yükselme.
  6. Bir filmin üzerinde fazla sıcak ya da gerilme yüzünden oluşan çıkıntı ve çukurlar.
  7. (en)Intumescence.
  8. (en)Flood-tide.
  9. (en)Buckling.
  10. (en)Rising.

kabarma

  1. Kabarmak işi.
  2. Duygulanma
  3. Kendini üstün görme, büyüklük taslama.
  4. Ay ve güneşin çekim etkisiyle, büyük denizlerde suların yükselmesi, met.
  5. Daha çok anadeniz kıyılarında, Ayın o kıyının öğlen çemberi üzerinden geçtiği sırada, deniz düzeyinde başlayan ve kıyıya doğru bir akıntı oluşturan yükselme.
  6. Bir filmin üzerinde fazla sıcak ya da gerilme yüzünden oluşan çıkıntı ve çukurlar.
  7. (en)Intumescence.
  8. (en)Flood-tide.
  9. (en)Buckling.
  10. (en)Rising.

met cezir

  1. (en)Ebb and flow, flux and reflux, tide.

met dalgası

  1. (en)Tidal wave.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

met cezirmet dalgasımet halinde olmakmet ve cezre aitmetameta analizmeta silikatmeta tagsmeta yönlendirici grupmetaanalizmeme çizgiME oranıme to drugme too
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın