mertebe ne demek?
- Aşama, derece, rütbe
Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir.
A. Ş. Hisar - Evre, safha.
- Bk. basamak
- Derece. Basamak. Rütbe. Paye.
- Place.
- Point.
- Quality.
- Rate.
- State.
- Estate.
- Standing.
- Measure.
- Extent.
- Degree.
- Stage.
- Rank.
- Position.
- Grade.
- Step.
basamak
- Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri
- Derece, aşama, kerte, evre.
- Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer
- Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane.
- Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti.
- Bir sayının 10'un tümsayılı üstleri olarak büyüklük düzeyi.
- Bir işlevin kaç kez türevinin alındığını gösteren sayı; bir türevli denklemin en yüksek türevli terimi.
- Kimi binitlerin iki yanında bulunan, ayak basılacak biçimde uzun, yatay düzlem.
- Digit.
- Running board.
mertebei aliye
- Yüksek derece, ali mertebe. (Osmanlıca'da yazılışı: mertebe-i âliye)
mertebei bala
- Üst derece. (Osmanlıca'da yazılışı: mertebe-i bâlâ)