mercek diyaframı ne demek?

  1. (en)Lens diaphragm.

lens

  1. Mercek.
  2. Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens.
  3. Mercek
  4. Bk. mercek
  5. Bk. mercek (II)
  6. Göz merceği.Dgr.: anat. lens
  7. (en)Lens mercek.
  8. (en)Contact lens kontaklens.
  9. (en)In practice, the curved surfaces are usually spherical, though rarely cylindrical, or of some other figure.
  10. (en)Transparent optical device used to converge or diverge transmitted light and to form images electronic equipment that uses a magnetic or electric field in order to focus a beam of electrons biconvex transparent body situated behind the iris in the eye; it focuses light waves on the retina a channel through which something can be seen or understood; 'the writer is the lens through which history can be seen' genus of small erect or climbing herbs with pinnate leaves and small inconspicuous white flowers and small flattened pods: lentils.

mercek diyaframi

  1. (en)Lens diaphragm

mercek

  1. İçinden geçen paralel ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran veya birbirinden uzaklaştıran, camdan veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim, adese, lens.
  2. Çoğunlukla saydam camdan yüzeyleri çukur ya da tümsek olacak biçimde işlenmiş, ışığı toplayacak ya da dağıtacak nitelikte yassı, çembersel nesne.
  3. Bir yüzleri yuvarsal, öbür yüzleri yuvarsal ya da düzlem olan, camdan yapılma ve bir ışık demetini kırılmaya uğratarak belli bir noktaya düşüren saydam cisim. (En az ikimercekten oluşanmercek dizgesine objektif denilmekle birlikte, İngilizcede her ikisi için de aynı terimin kullanıldığı göz önüne alınarak bu sözlükte hepmercek terimi kullanılmıştır). TV
  4. Bir elektron demetini tıpkı optikmercek gibi saptırabilen mıknatıslı alan dizgesi; elektronikmercek.
  5. Gözde ışığın retina üzerinde odaklanmasını sağlayan saydam yapı. Lens.
  6. Bazı balıklarda ışık organlarının farklılaşmış hücreleri.
  7. Mikroskop ya da büyüteçlerde büyütmeyi sağlayan ya da görme kusurlarını gideren camdan yapılmış araç.
  8. Işığı geçiren, bir veya iki tarafı kavis halinde cam veya geçirgen madde.
  9. Elektrik alanı, magnetik alan ya da elektromagnetik alan yardımıyla, yüklü parçacıkların yoğunlaşmasını sağlayan düzenek.
  10. (en)Lens, crystalline lens.

diyafram

  1. Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas.
  2. Bir ışık demetinde uçtaki ışıkları tutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için çapı ayarlanabilir ışık geçirmez levha.
  3. Bk. ışık bebeği
  4. Böleç
  5. Bk. ışık düzengeci
  6. Memelilerde, akciğerlerde gaz alış verişini kolaylaştıran, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran kas ve tendon tabakası.
  7. Bk. basaç zarı
  8. Bölme, ayırma duvarı.
  9. Memelilerde, akciğerde hava alışverişinde etkili olan, göğüs boşluğuyla karın boşluğunu ayıran, kas ve tendondan oluşan yapı, diyafragma, frenes.
  10. (en)Midriff.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mercek diyaframimercekmercek açıklığımercek altına almakmercek ana eksenimercek antenmercek biçimindemercek camımercek çerçevesimercek dizgesimercefanmerceğe aitmercmercanmercan adamercan adasımercan ağacıdiyaframdiyafram açıklığıdiyafram açikligidiyafram ayarıdiyafram ayaridiyafragmadiyafragma sella tursikadiyafragmaljidiyafragmatikdiyafragmatit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın