diyafragma ne demek?
- Diyafram
- Bk. diyafram
- Diaphragm
diyafram
- Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas.
- Bir ışık demetinde uçtaki ışıkları tutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için çapı ayarlanabilir ışık geçirmez levha.
- Bk. ışık bebeği
- Böleç
- Bk. ışık düzengeci
- Memelilerde, akciğerlerde gaz alış verişini kolaylaştıran, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran kas ve tendon tabakası.
- Bk. basaç zarı
- Bölme, ayırma duvarı.
- Memelilerde, akciğerde hava alışverişinde etkili olan, göğüs boşluğuyla karın boşluğunu ayıran, kas ve tendondan oluşan yapı, diyafragma, frenes.
- Midriff.
diyafram
- Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas.
- Bir ışık demetinde uçtaki ışıkları tutmak ve optik cihazlarda daha net bir görüntü elde etmek için çapı ayarlanabilir ışık geçirmez levha.
- Bk. ışık bebeği
- Böleç
- Bk. ışık düzengeci
- Memelilerde, akciğerlerde gaz alış verişini kolaylaştıran, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran kas ve tendon tabakası.
- Bk. basaç zarı
- Bölme, ayırma duvarı.
- Memelilerde, akciğerde hava alışverişinde etkili olan, göğüs boşluğuyla karın boşluğunu ayıran, kas ve tendondan oluşan yapı, diyafragma, frenes.
- Midriff.
diyafragma sella tursika
- Dura mater encephali'nin, dorsum sellae veya fossa hypopysialis'in kenarlarından hipofiz bezinin üzerine atlamasıyla biçimlenen ve bu bezle beyin arasında bir bölme oluşturan dura mater parçası.
- Dura mater encephali'nin, dorsum sellae veya fossa hypopysialis'in kenarlarından hipofiz bezinin üzerine atlamasıyla biçimlenen ve bu bezle beyin arasında bir bölme oluşturan dura mater parçası.
- Diaphragma sellae turcicae.
- Diaphragma sellae turcicae
diyafragmalji
- Diyafragmada ve onun çevresinde hissedilen ağrı.
- Diaphragmalgia.