mecburiyet ne demek?

  1. Zorunluluk

    Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak mecburiyetindeyiz.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Yükümlülük.
  3. Zora tutulma. Mecburluk.
  4. (en)Obligation.
  5. (en)Compulsion.
  6. (en)Exigence.
  7. (en)Exigency.
  8. (en)Indispensability.
  9. (en)Necessity.
  10. (en)Being forced to.
  11. (en)Being compelled to.
  12. (en)To have to do sth.

zorunluluk

  1. Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı
  2. Olduğundan başka olamama durumu. 1- Mantıksal-matematikselzorunluluk: Kavramların ve önermelerin mantıksal bağlantısında ve çıkarımlarında bulunur; düşünce bakımından zorunlu doğrular -> çelişmezlik ilkesine dayanan doğrulardır; çeişiği düşünülemeyen doğrulardır; bu anlamda zorunlu, çelişmeye düşmeden başka türlü düşünülemez olan şey. 2- Fizikselzorunluluk: Neden-etki bağlantısındakizorunluluk ( doğa yasaları). 3- Ahlaksalzorunluluk= Bir toplumda yürürlükte olan ahlak yasalarına uyma zorunluluğu. Burada doğal birzorunluluk değil, gereklilik söz konusu olduğundan ahlaksalzorunluluk yükümlülük biçiminde kendini gösterir.
  3. (en)Burden.
  4. (en)Essentiality.
  5. (en)Exigence.
  6. (en)Exigency.
  7. (en)Imperative.
  8. (en)Incumbency.
  9. (en)Indispensability.
  10. (en)Necessity.

mecburi

  1. Zorunlu.
  2. (en)Compulsive.
  3. (en)Compulsory.
  4. (en)Forced.
  5. (en)Obligatory.
  6. (en)Necessary.
  7. (en)Mandatory.
  8. (en)Binding.

mecburi askerliğe almak

  1. (en)Draft draught

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mecburimecburi askerliğe almakmecburi askerliği ertelenmişmecburi askerlikmecburi askerlik hizmetinin ertelenmesimecburmecbur edenmecbur edilmekmecbur etmekmecbur hissetmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın